Osteoporoz Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar
Osteoporoz, kemiklerin zayıfladığı ve kırılma riskinin arttığı yaygın bir kemik sağlığı sorunudur. Ancak bu konuyla ilgili birçok yanlış inanış ve bilgi dolaşmaktadır. Bu yazıda, osteoporozla ilgili doğru bilinen yanlışları inceleyerek bu önemli sağlık sorununu daha iyi anlamayı ve korunma yollarını keşfetmeyi amaçlıyoruz;
Yanlış: Kemikler yaş aldıkça zayıflamaya başlar.
Doğru: Kemik yaşayan bir dokudur, yaşam boyu kemik yapımı ve yıkımı devam eder.
Yanlış: Osteoporoz ve osteopeni her yaşta görülebilir.
Doğru: Osteoporoz ve kemik yoğunluğunun azalması olarak bahsedilen osteopeni en çok 50 yaş ve üzeri bireylerde görülmektedir.
Yanlış: Kadın ve erkeklerin osteoporoza yakalanma oranı aynıdır.
Doğru: Kadınlarda erkeklere oranla 5 kat daha fazla osteoporoz görülür.
Yanlış: Osteoporoz ciddi bir rahatsızlık değildir.
Doğru: Osteoporoz, yani kemik erimesi, kemik dokusunun zamanla zayıflaması ile kemik kırılmalarına yol açan bir iskelet rahatsızlığıdır.
Yanlış: Osteoporoz sadece yaşlıları etkileyen bir rahatsızlıktır.
Doğru: Osteoporoz genelde 45 yaşından sonra başlar ve yaş aldıkça görülme ihtimali artar.
Yanlış: Osteoporozdan korunmak için yaş ilerledikçe önlem almak gerekir.
Doğru: Kemiklerimizi güçlendirmek için en değerli dönem ergenlik dönemidir.
Yanlış: Çocukluk ve ergenlik döneminde kemikler çok güçlü olduğu için kemikleri güçlendirmek gerekmez.
Doğru: Çocukluk, büyüme, ergenlik çağında kemik yapımı hızlıdır. Bu dönem kemik büyümesini, boyun uzamasını ve kuvvetlenmesini desteklemek için uygun bir dönemdir.
Yanlış: Osteoporoz her cinsiyette görülebilir.
Doğru: Osteoporoz kadınlar arasında çok yaygındır. 50-60 yaş arası 100 kadından 45’inde; 60-70 yaş arası 100 kadından 75’inde; 70 yaş üzeri kadınların çoğunda osteoporoz görmek mümkündür.
Yanlış: Menopoz osteoporozu tetiklemez.
Doğru: Osteoporoz kadınlarda menopoz sonrası başlar.
Yanlış: Ülkemizde osteoporoz ciddi bir sorun değildir.
Doğru: Yaşlı nüfus oranı hızla artan Türkiye için osteoporoz riski gittikçe büyümektedir.
Yanlış: Sporsuz yaşam tarzının, güneşten yararlanmamanın ve çok doğum yapmanın osteoporozla ilişkisi yoktur.
Doğru: Düşük kemik kütlesi, kısa doğurganlık süresi, düşük fiziksel aktivite, güneş ışınlarından yararlanamama ve kalsiyumdan eksik beslenme osteoporoza neden olabilmektedir.
Yanlış: Kötü beslenme, sigara ve alkol tüketimi osteoporoza sebep olmaz.
Doğru: Osteoporoz risk faktörleri kötü beslenme, sigara ve alkol tüketme, kahve tüketmedir.
Yanlış: Osteoporoza sadece kalsiyum ve magnezyum eksikliği sebep olur.
Doğru: Osteoporoza sebep olabilen etnik köken, yaş, cinsiyet ve genetik gibi faktörlere müdahale edemeyiz.
Yanlış: Osteoporozla birlikte başka bir rahatsızlık hissedilmez.
Doğru: Osteoporoz tanısı alan kişilerde bel ağrısının sıklıkla görüldüğü bilinmektedir.
Yanlış: Osteoporoz hem erkeklerde hem kadınlarda sıklıkla görülür.
Doğru: Osteoporozdan etkilenen yaklaşık 9 milyon kişinin %80’i kadındır.
Yanlış: Osteoporoz başlangıcını anlayabilir ve önlem alabiliriz.
Doğru: Osteoporoz’a “sessiz hastalık” denir, çünkü kemiklerimizin zayıfladığını anlayamayız. Çoğu kişi kemik kırığı yaşayana kadar osteoporozun farkında olmaz.
Yanlış: Osteoporoz kemik kırıklarına sebep olmaz.
Doğru: Yaşlı kişilerde kemik kırıklarının başlıca sebebi osteoporozdur.
Yanlış: Kadınlarda osteoporoza bağlı kemik kırılması riski düşüktür.
Doğru: Kadınlarda osteoporoza bağlı kemik kırılması riski, meme, mesane ve yumurtalık kanseri görülme riskine eşittir.
Yanlış: Erkeklerde osteoporoza bağlı kemik kırılması riski düşüktür.
Doğru: Erkeklerde osteoporoza bağlı kemik kırılması riski, prostat kanserine yakalanma riskinden yüksektir.
Yanlış: Günlük beslenmemizde yeterli kalsiyumu alabiliriz.
Doğru: Ülkemizde gençlerin %74’ü ve yetişkinlerin %75’i önerilen miktarda kalsiyum tüketmemektedir.
Yanlış: Osteoporoza yatkınlık sadece kalsiyum eksikliği ile ilişkilidir.
Doğru: Tiroid ve diyabet gibi kronik hastalıkları olan ve ülser, bağırsak rahatsızlıkları ve emilim bozuklukları yaşayan kişilerde osteoporoza yatkınlık olabilir.
Yanlış: Yaşlılıkta boy kısalması normaldir ve osteoporozla ilgisi yoktur.
Doğru: İleri yaş döneminde 3 cm’den fazla boy kısalması osteoporozun habercisi olabilir.
Yanlış: Osteoporozu geciktirmek mümkün değildir.
Doğru: Doruk kemik kütlesine 20’li yaşlarda ulaşırız. Doruk kemik kütlesini %10 artırarak osteoporozu 13 yıl geciktirebiliriz.
Yanlış: Kalsiyum kullanımı böbrek taşı riskini artırır.
Doğru: Kalsiyum kullanımı böbrek taşı riskini artırmaz. Böbrek taşının bazı çoğunlukla kalsiyum olsa da, asıl neden olan faktör tuzdur.
Yanlış: Gebelik ve emzirme dönemleri kemiklerimizi etkilemez.
Doğru: Kadınlar kemik kütlelerinin %5’ini hamilelikte, %15’ini ise emzirme döneminde kaybeder.
Yanlış: Osteoporozu gıda takviyesi kullanımı ile engelleyemeyiz.
Doğru: Kalsiyum, D vitamini, magnezyum ve çinko içeren gıda takviyeleri kullanımı osteoporozu başlamadan önlemek için önemlidir.
Yanlış: Osteoporozdan korunmak için yeterli miktarda süt ve süt ürünleri tüketiyoruz.
Doğru: 50 yaş ve üzeri kişiler için yeterli kalsiyum alımını sağlamak için günde 3 porsiyon süt ve süt ürünleri önerilmektedir. Fakat araştırmalar günlük tüketimin 1 porsiyonun bile altında kaldığını göstermektedir.
Yanlış: 50 yaş ve üzeri kişilerde kalça kırığı riskli bir durum değildir.
Doğru: Kalça kırığı yaşayan 50 yaş ve üzeri kişilerin kalça kırılması sonrası takip eden yılda vefat etme oranı %24’tür.
Yanlış: Her yaşta alınması gereken kalsiyum miktarı eşittir.
Doğru: Kalsiyum ihtiyacı yaşa ve cinsiyete göre değişir. Önerilen günlük kalsiyum alımı 1200 mg’dır.
Osteoporozla ilgili doğru bilinen yanlışları ele aldığımız bu yazıda, kemik sağlığımızı koruma ve osteoporoz riskini azaltma konusunda bilinçlendirmeye çalıştık. Unutmamamız gereken şey, sağlıklı kemikler yaşam kalitemizi önemli ölçüde iyileştirir. Osteoporoz ise hayat kalitemizi doğrudan etkiler ve kötüleştirir. Doğru bilgiye sahip olmak, bu sorunu önlemek veya yönetmek için atılacak ilk adımdır. Düzenli fiziksel aktivite, dengeli beslenme, kalsiyum ve D vitamini alımına dikkat etme, sigara ve aşırı alkol tüketiminden kaçınma gibi yaşam tarzı değişiklikleri, kemik sağlığını destekleyebilir. Ayrıca, düzenli doktor kontrolleri ve önerilen kemik yoğunluğu testleri, osteoporoz riskini belirlemek ve gerekli önlemleri almak için önemlidir. Unutmayalım ki, osteoporozla ilgili yanlış inançlar, sağlığımıza zarar verebilir, bu nedenle doğru bilgiye ulaşmamız ve bilinçli tercihler yapmamız önemlidir.