Folik Asit Nedir? Folik Asit Ne İşe Yarar?
Vücudun düzenli bir şekilde çalışması ve sağlıklı olması için birçok farklı vitamin tüketilmesi gerekir. Bu vitaminlerden bir tanesi olan folik asit, B vitamin sınıfında yer alan B9 vitamininin sentetik yapıdaki formudur. B9 vitamininin doğal formuna “folat” ismi verilmiştir.
Yeşil yapraklı sebzelerde bol miktarda bulunan vitaminin bir formu olan folik asit, suda erime özelliğine sahiptir. Folik asit doğal besinlerin yanı sıra takviye ürünler aracılığıyla da tüketilebilir. Sıklıkla karşılaşılan folik asit nedir sorusuna yanıt olarak “vücudun birçok normal fonksiyonuna katkıda bulunan bir vitamindir” cevabı verilebilir.
Suda kolay bir şekilde çözülebilen folik asit, aynı zamanda ısıyla da hızlı bir biçimde parçalanır. Bu özelliği nedeniyle folik asit içeren besinlerin uzun süre pişirilmesi besinin içerisindeki değerinin azalmasına neden olur. Bu noktada pişirme yönteminin doğru seçilmesi de büyük önem taşır.
Yetişkin bireyler için gerekli olan vitamin düzeyi belirli dönemlerde ve rahatsızlıklarda artabilir. Bu tarz durumlarda hekimler folik asit takviyesi ürünlerini önerebilirler.
Folik Asit Nedir ve Ne İşe Yarar?
Folik asit, proteinleri oluşturan amino asitlerin normal metabolizmasını destekleyen bir vitamindir. Kan hücrelerinin yapımında ve çoğalmasında da etkili olan folik asit, normal kan hücrelerinin oluşumunda etkili rol oynar.[1] İnsan vücudu sentezleyerek üretemediği için bu vitaminin tüketimini besinler vasıtası ile yapmak gerekir. Yetişkin bireylerin ve çocukların düzenli olarak tüketmesi gereken bu vitamin doğal besinlerin yanı sıra takviye ürünlerde de bulunur.
Folik Asit Faydaları Nelerdir?
Birçok farklı besinden elde edilebilen folik asitin vücuda çok sayıda faydası bulunur. Yeşil yapraklı sebzeler, baklagiller, turunçgiller, kabuklu yemişler ve daha pek çok besinde bulunan vitamin çeşitli vücut fonksiyonlarının sağlıklı bir şekilde devam etmesine katkı sağlar. Vücudun ihtiyaç duyduğu oksijeni sağlayan kan hücrelerinin normal oluşumuna da yardımcı olur.[2] Gerçekleştirilen araştırmalarda folat düzeyinin yeterli seviyede olmasının depresyon riskini azaltabileceği gözlemlenmiştir. Homosistein adı verilen maddenin normal metabolizmasına da etki eden folik asitin bu özelliği ile kalp sağlığının korunmasına yardımcı olabileceği düşünülmektedir.
Bağışıklık sistemi vücuda ait olan ile yabancı olanı ayırt etme işlevine sahiptir. Vücutta hastalık oluşturma potansiyeline sahip çeşitli mikroorganizmalar ile mücadele halinde olan bağışıklık sistemi aynı zamanda iç faktörler nedeniyle oluşabilecek rahatsızlıklara karşı da sürekli tetiktedir.
Folik asit tüketimi bağışıklık sisteminin normal fonksiyonlarına katkı sağlayarak vücut savunmasının desteklenmesine yardımcı olabilir. Bağışıklık sisteminin normal fonksiyonlarının desteklenmesine ek olarak folik asit tüketimi çeşitli nedenlerle oluşabilen yorgunluk ve bitkinlik gibi şikayetlerin hafifletilmesinde normal vücut fonksiyonlarına katkı sağlayabilir.
Vücudun en küçük yapı taşlarından olan hücrelerin tüm canlılar için olduğu gibi bir hayat döngüsü mevcuttur. Hücreler bu döngü içerisinde insanlar gibi doğarlar, gelişirler, belirli bir büyüklüğe ulaşırlar ve bölünerek çoğalırlar. Her hücre artık görevlerini tam olarak yerine getiremediğini fark ettiğinde parçalanma sürecine girerler. Folik asit vücudun diğer birçok normal fonksiyonuna yaptığı katkıya ek olarak hücre bölünmesinde de görevi vardır.
Folik asidin en önemli faydalarından bir tanesi de hamilelik dönemi ve öncesinde sağladıklarıdır. Gebelik sırasında folik asit tüketimi anne adayının folat seviyesinin yeterli olmasına katkıda bulunarak bebeklerde oluşabilecek spina bifida veya anensefali gibi nöral tüp defekti riskinin azaltılmasını destekler. Bu desteğin sağlanabilmesi adına sizin için yeterli dozun ne olduğu ve kullanım süresi hakkında hekimlerinizden bilgi alabilirsiniz.
Hamilelikte Folik Asit Önemi
Folik asite duyulan ihtiyaç hamilelik döneminde daha da yüksektir. Doğal kaynaklardan veya takviye ürünlerle folik asit tüketiminin yeterli seviyede olmasına dikkat edilmesi önerilir. Gebelik süresince yeterli düzeyde folik asit alımı doğan bebeklerin merkezi sinir sistemlerinde oluşabilecek anomali ihtimallerinin azaltılmasına yardımcı olur.
Folik asit ve diğer vitaminlerin düzenli olarak tüketilmesi hamilelik boyunca bebeğin sağlıklı bir şekilde gelişimini tamamlamasına da katkıda bulunur.[3] Anne adaylarının gebeliğin farkına varana kadar geçirdikleri süreçte de bebeklerin merkezi sinir sistemleri gelişmeye başladığından folik asit tüketimine dair bilgi almak için anne adaylarının çocuk sahibi olmayı düşündüğünde bir uzmana danışılması tavsiye edilir.
Gebelik öncesinden belirli bir düzeyde tüketilmesi tavsiye edilen folik asitin yeterli düzeyde olmaması, bebeğin doku kaynaşmasına olumsuz etki yaratabilir. Gebe kalmadan yaklaşık 3 ay önce folik asit tüketimi için doğal besinler ya da takviye ürünlerin kullanımı önerilir. Düzenli tüketim bebeğin merkezi sinir sisteminin önemli ölçüde oluştuğu hamileliğin ilk 4 ayı boyunca devam edebilir. Bu nedenle folik asit tüketiminin aksatılmaması gerekir.
Folik Asit Eksikliği Belirtileri Nelerdir?
Vücutta birçok farklı fonksiyonda görev alan folik asit, her gün belirli bir düzeyde tüketilir. Doğal kaynaklardan veya takviye ürünlerden yeteri kadar tüketilmediğinde folik asit eksikliği meydana gelir. Folik asit eksikliğinin görülmesinin en önemli belirtileri arasında halsizlik, yorgunluk, sinirlilik, baş ağrısı ve kaslarda zayıflama gibi şikayetler yer alır. Vücudun here bölgesinde etkili olan folik asitin yeterli düzeyden az olması kansızlığa da yol açabilir. Kırmızı kan hücrelerinin normal yapımı ve bölünmesinde etkili bir role sahip olan bu vitaminin az olması beraberinde daha ciddi problemleri getirebilir.
- https://www.nhs.uk/medicines/folic-acid/
- https://www.mayoclinic.org/drugs-supplements-folate/art-20364625
- https://www.cdc.gov/ncbddd/folicacid/about.html