Yaşa Göre Kollajen Kullanımı Nasıl Olmalı? Cilt İçin Kollajen Seçimi
Vücudunuzdaki kolajen miktarını ölçecek bir kan testi veya başka bir yöntem yoktur. Yaşlandıkça vücudunuz doğal sürecin parçası olarak daha az kolajen üretir. Yavaşlama 20’li yaşların ortasından sonuna doğru başlayabilir. Bu, genellikle yaşlanmanın bir parçası olarak kabul ettiğimiz çeşitli koşullara neden olur. Kolajen kaybının belirtileri arasında elastikiyet kaybı nedeniyle kırışmış cilt ve sert eklemler yer alır. Ek olarak kolajen bağırsak sağlığıyla doğrudan ilişkilidir; proteinin daha azı ülsere ve sindirim sorunlarına neden olur. Cilt için kollajen kullanımı cildi korumak, beslemek ve onarmak için sıklıkla tercih edilen bir yoldur.
Ancak yaşlanmanın yanı sıra, insanların yeterli kolajene sahip olmamalarının en büyük nedeni yetersiz beslenmedir. Vücudunuz gerekli elementlere, yani amino asitlere ve bunları işleyecek besin maddelerine sahip değilse kolajen üretemez. Burada kullanılacak doğru besin takviyeleri kollajen üretimini destekleyebilir. (1)
Yıllar içinde maruz kalınan güneş, hava kirliliği gibi faktörler oksidatif stresi artırır ve vücudumuzdaki serbest radikaller yüzeye saldırır. Aynı zamanda cilt yaşlanmasının bir parçası olarak hidrasyon düşer ve göz çevresindeki kırıkşıklıklar ilk belirtiler olarak ortaya çıkar. Zamanla matlaşma, esneklik kaybı ve pürüzlü doku görülür; cilt giderek inceldiği için kızarıklıklar ve lekeler ortaya çıkabilir. Kollajen üretimi doğal olarak azalırken eğer takviyelerle, beslenme ile ve güneşten korunma ile yönetilmezse kollajen lifleri giderek azalır ve sarkmalar artar. Ardından göz altı torbaları, koyu halkalar ve ciltte düzensiz renk tonu görülebilir. Cilt için kollajen kullanmı bu belirtileri önlemede önemli bir rol oynayacaktır.
Yapılan bilimsel bir araştırma, Hidrolize kollajen (HC) takviyesinin cilt hidrasyonu ve elastikiyeti üzerindeki etkilerini değerlendirmiştir. Sonuçlar, HC takviyesinin, plasebo grubuyla karşılaştırıldığında cilt hidrasyonunu ve elastikiyeti önemli ölçüde iyileştirdiğini göstermiştir. Ayrıca kollajenin uzun süreli kullanımı, cildin nemlenmesi ve elastikiyeti üzerinde kısa süreli kollajen kullanımına göre daha olumlu etkiler sağlamıştır. (2)
Cilt İçin Kollajen Nasıl Kullanılır?
Kolajen, kemik suyu, tavuk derisi ve balık gibi bu protein açısından zengin doğal gıda kaynakları yoluyla kişinin diyetine dahil edilebilir. Ayrıca kollajen takviyeleri tozlar, kapsüller ve sıvılar gibi çeşitli tamamlayıcı formlarda da mevcuttur. Bu takviyeler hem sıcak hem de soğuk içeceklere karıştırılabilir veya yulaf ezmesi ve yoğurt gibi yiyeceklere eklenebilir.
Tamamlayıcı kollajen tüketimi, vücuda sağlıklı cilt, kemik ve eklemleri korumak için gerekli amino asitleri sağlayarak bu düşüşün önlenmesine yardımcı olabilir.
Yaş Gruplarına Göre Kolajen Tüketimi
Kollajen takviyesi almaya ne zaman başlanması gerektiği konusunda herkese uyan tek bir cevap yok denebilir. Uzmanlar arasındaki fikir birliği, kolajen üretiminin 20’li yaşlarımızda azalmaya başladığı ve bu noktadan itibaren takviyeyi düşünmenin mantıklı olduğu yönündedir. Beslenme, güneşe maruz kalma ve sigara içme gibi yaşam tarzı faktörleri de kolajen düzeylerini etkileyebilir ve daha erken takviye gerektirebilir. (3)
Genç Yetişkinler (20’li-30’lu Yaşlar)
20’li ve 30’lu yaşlarındaki bireyler için kolajen takviyesine başlamak, cilt elastikiyetini korumak ve eklem sağlığını desteklemek için proaktif bir önlem olabilir. Günlük kolajen alımı aynı zamanda kas iyileşmesine ve genel refaha da yardımcı olabilir.
Orta Yaş (40’lı-50’li yaşlar)
Bu yıllarda kolajen üretimi önemli ölçüde yavaşladığından takviye daha da önemli hale gelir. Cildin nemini artırmaya, kırışıklıkların görünümünü azaltmaya ve kemik sağlığını desteklemeye yardımcı olabilir.
30’lu yaşlardan itibaren azalan kolajeni yerine koymaktan ziyade, cilt için üretimini desteklemek ve etkinliğini sağlamak amacıyla kollajen ve silisyum birlikte kullanılmalıdır. C vitamini kullanımı da vücuttaki kollajen sentezini artırır. Sinerjistik içerikler kullanarak vücudun kollajen ve elastin üretimini destekleyebiliriz.
Yüksek kolajen almaktansa daha düşük miktarlarda kolajen kullanılmalı, kolajenle birlikte silisyum gibi kolajen üretimini destekleyici içerikler tercih edilebilir.
Yaşlı Yetişkinler (60’lar ve Sonrası)
Yaşlı yetişkinler için kolajen hareketliliğin korunmasında ve eklem iltihabının azaltılmasında hayati bir rol oynayabilir. Bu aşamada genellikle yaşam kalitesinin korunmasına odaklanılır ve kollajen takviyeleri eklem ve kemik sağlığını destekleyerek bu hedefe katkıda bulunabilir.
Sonuç Olarak;
Kollajen çok sayıda vücut fonksiyonunu destekleyen çok yönlü bir proteindir. Kullanımı bireysel ihtiyaçlara ve üretimde yaşa bağlı değişikliklere bağlı olarak değişmektedir. Kolajenin etkili bir şekilde nasıl kullanılacağını anlayarak ve takviyeye başlamak için uygun zamanı tanıyarak bireyler vücut sağlığını destekleyebilir ve potansiyel olarak yaşlanmanın etkilerini azaltabilir.
Perfectil Platinum Radiance, 35 yaş ve üzeri bireylerin ciltlerini içeriden beslemek için özel olarak formüle edilmiş bir gıda takviyesi olup, Tip II hidrolize balık kolajeni içeriğiyle öne çıkmaktadır. Perfectil Platinum’da yer alan mor üzüm çekirdeği yağı, yeşil çay özü, sahil çam kabuğu özü, likopen, alfa lipoik asit ve koenzim Q10 gibi etkileyici antioksidanlar kollajen kullanımını doğru yönde destekler. Bu antioksidanlar, cildi serbest radikallerden ve UV ışınlarının zararlı etkilerinden korumak için önemli bir rol oynar ve cildinizi canlandırmaya yardımcı olur.
Son olarak, kolajen takviyesi almayı düşünenlerin, kişisel sağlık ihtiyaçlarına ve yaşam tarzı faktörlerine göre en uygun formu ve dozajı belirlemek için bir sağlık uzmanına danışmaları önemlidir.
Kaynaklar:
- https://www.verywellhealth.com/collagen-supplements-4164818
- Pu SY, Huang YL, Pu CM, Kang YN, Hoang KD, Chen KH, Chen C. Effects of Oral Collagen for Skin Anti-Aging: A Systematic Review and Meta-Analysis. Nutrients. 2023 Apr 26;15(9):2080. doi: 10.3390/nu15092080. PMID: 37432180; PMCID: PMC10180699.
- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3583892/